Etiketlenenler ‘Boyun Fıtığı Belirtileri’
Çift Lazer Uygulamaları
hilt1

REEM Nöropsikiyatri Klinikleri olarak bel ve boyun fıtığı tedavisinde MLS Lazer ve HILT Lazer uygulamalarını birlikte uygulamaya başlamış bulunmaktayız. Bu durum bel ve boyun fıtığı tablolarının daha yüksek bir oranda iyileşmesine neden olmaktadır. Düzelme oranı çift lazer uygulamaları ile neredeyse ameliyatlara eş değer düzeye gelmiştir. Kaldı ki gelişmiş ülkelerde %4 ü geçmeyen bel ve boyun fıtığı ameliyatları ülkemizde %60-70 civarlarına çıkmış ve ilk seçenek haline gelmiştir. Özetle MLS ya da HILT lazerle iyileşebilecek bir çok kişi malesef gereksiz yere operasyonu tercih etmektedir ya da ameliyata yönlendirilmektedir.

MLS (Multipl Lift Sistem) ve HILT (High Intensity Laser Therapy) Lazer teknolojileri, lazer uygulamalarında gelinen en son noktadır. Tedavi literatüründe son 10 yıldır yerini almıştır. HILT lazer ise daha yeni bir teknolojidir. Son 2 yıldan beri ülkemizde de başda REEM Nöropsikiyatri olmak üzere modern tedavi uygulamalarını takip edip anında hizmete sunan belirli bir kaç merkezde uygulamaya girmiştir.

MLS Lazer, lazer ışınlarının, ödem çözücü, enflamasyon giderici ve doku onarıcı bir tarzda geliştirilmesi ile tedavi alanına girmiştir. Daha önce endoskopik lazer uygulamaları, daha kolay ve yan etkisiz olan ve hastaya ağrı sızı vermeyen perkutan (cilt üzerinden) uygulamalara dönüşmüştür. Lazer ışınlarının dokulara zarar vermesi onları tahrip etmesi söz konusu değildir. MLS ve HILT teknolojisinde lazer ışınları, dokulara zarar vermeyecek şekilde programlanmış ve geliştirilmiştir.

MLS Lazer tedavisinde, uygulama yapılan bölgede derinliğine bir etki ile ödem çözülüp, enflamasyon ortadan kalkarak dokuların eski anatomik yapısına dönmesi hedeflenir. Bu nedenle bel ve boyun fıtığında nüklsere imkan vermeden düzelme sağlar. Halbuki ameliyatlarda omurlar arasından disk parçaları çıkarıldığı için omurganın dengesi ve anatomik yapısı bozulmakta, bir süre iyileşme sağlayabilmesine rağmen, nüksler yani tekrarlamalar sık görülmektedir.

HILT Terapi de ödem ve enflamasyon üzerine de çok etkilidir. Fibromyaljilerde yüksek başarı grafiğine sahiptir. Kronik dejeneratif eklem, kas ve kıkırdak patolojilerinde üstünlüğü tartışılmazdır. Kireçleme (osteoartroz) vakalarında çok etkili olduğu yine bilimsel yayınlarla gösterilmiştir. Karpal tünel sendromu (bilekte sinir sıkışması) gibi tuzak nöropatilerinde ameliyata eşdeğer sonuçlar verir. HILT terapi özellikle derin doku patolojilerinde çok etkildir. Bu nedenle spor yaralanmaları için ideal bir tedavidir. Bursitis, synovitis, kapsulitis, epikondilit, tendinit ve tenosynovitte çok başarılıdır. Bilimsel yayınlar en az %93 başarı oranı olduğunu göstermektedir ki, bu kadar yüksek başarı grafiği başka hiç bir tedavide mümkün değildir.

Ardışık seanslar halide uygulanan Hilt Terapi, simultane bir şekilde Lazerin fotokimyasal, fototermal ve fotomekanik etkilerini kullanarak bel ve boyun fıtıklarında çok önemli düzelmeler sağlamaktadır. Ayrıca kıkırdak ve bağ dokusu üzerine de onarıcı ve iltihap giderici özellikleri nedeniyle komple bir tedavi imkanı sunmaktadır.
Netice de MLS + HILT şeklinde çift lazer uygulamaları, daha etkin bir tedavi pozisyonu sağlamakta başarı ve iyileşme oranını çok daha yükseklere çıkarmaktadır. Ağrılar daha 3. ya da 4. Seansta geçebilmektedir. Gelinen bu noktada MLS ve HILT çiftli lazer uygulamaları, ameliyatlara ciddi düzeyde alternatif oluşturmaktadır. Şurası unutulmamalı ki, operasyonlar ancak acil cerrahi girişim gerektiren vakalarda (toplam bel ve fıtığı vakalarının %4’ü) uygulanmalı, diğerlerinde önce MLS ve HILT lazer tedavisi seçenekleri düşünülmelidir.

 
Çift Lazer Uygulamaları
hilt1

REEM Nöropsikiyatri Klinikleri olarak bel ve boyun fıtığı tedavisinde MLS Lazer ve HILT Lazer uygulamalarını birlikte uygulamaya başlamış bulunmaktayız. Bu durum bel ve boyun fıtığı tablolarının daha yüksek bir oranda iyileşmesine neden olmaktadır. Düzelme oranı çift lazer uygulamaları ile neredeyse ameliyatlara eş değer düzeye gelmiştir. Kaldı ki gelişmiş ülkelerde %4 ü geçmeyen bel ve boyun fıtığı ameliyatları ülkemizde %60-70 civarlarına çıkmış ve ilk seçenek haline gelmiştir. Özetle MLS ya da HILT lazerle iyileşebilecek bir çok kişi malesef gereksiz yere operasyonu tercih etmektedir ya da ameliyata yönlendirilmektedir.

MLS (Multipl Lift Sistem) ve HILT (High Intensity Laser Therapy) Lazer teknolojileri, lazer uygulamalarında gelinen en son noktadır. Tedavi literatüründe son 10 yıldır yerini almıştır. HILT lazer ise daha yeni bir teknolojidir. Son 2 yıldan beri ülkemizde de başda REEM Nöropsikiyatri olmak üzere modern tedavi uygulamalarını takip edip anında hizmete sunan belirli bir kaç merkezde uygulamaya girmiştir.

MLS Lazer, lazer ışınlarının, ödem çözücü, enflamasyon giderici ve doku onarıcı bir tarzda geliştirilmesi ile tedavi alanına girmiştir. Daha önce endoskopik lazer uygulamaları, daha kolay ve yan etkisiz olan ve hastaya ağrı sızı vermeyen perkutan (cilt üzerinden) uygulamalara dönüşmüştür. Lazer ışınlarının dokulara zarar vermesi onları tahrip etmesi söz konusu değildir. MLS ve HILT teknolojisinde lazer ışınları, dokulara zarar vermeyecek şekilde programlanmış ve geliştirilmiştir.

MLS Lazer tedavisinde, uygulama yapılan bölgede derinliğine bir etki ile ödem çözülüp, enflamasyon ortadan kalkarak dokuların eski anatomik yapısına dönmesi hedeflenir. Bu nedenle bel ve boyun fıtığında nüklsere imkan vermeden düzelme sağlar. Halbuki ameliyatlarda omurlar arasından disk parçaları çıkarıldığı için omurganın dengesi ve anatomik yapısı bozulmakta, bir süre iyileşme sağlayabilmesine rağmen, nüksler yani tekrarlamalar sık görülmektedir.

HILT Terapi de ödem ve enflamasyon üzerine de çok etkilidir. Fibromyaljilerde yüksek başarı grafiğine sahiptir. Kronik dejeneratif eklem, kas ve kıkırdak patolojilerinde üstünlüğü tartışılmazdır. Kireçleme (osteoartroz) vakalarında çok etkili olduğu yine bilimsel yayınlarla gösterilmiştir. Karpal tünel sendromu (bilekte sinir sıkışması) gibi tuzak nöropatilerinde ameliyata eşdeğer sonuçlar verir. HILT terapi özellikle derin doku patolojilerinde çok etkildir. Bu nedenle spor yaralanmaları için ideal bir tedavidir. Bursitis, synovitis, kapsulitis, epikondilit, tendinit ve tenosynovitte çok başarılıdır. Bilimsel yayınlar en az %93 başarı oranı olduğunu göstermektedir ki, bu kadar yüksek başarı grafiği başka hiç bir tedavide mümkün değildir.

Ardışık seanslar halide uygulanan Hilt Terapi, simultane bir şekilde Lazerin fotokimyasal, fototermal ve fotomekanik etkilerini kullanarak bel ve boyun fıtıklarında çok önemli düzelmeler sağlamaktadır. Ayrıca kıkırdak ve bağ dokusu üzerine de onarıcı ve iltihap giderici özellikleri nedeniyle komple bir tedavi imkanı sunmaktadır.
Netice de MLS + HILT şeklinde çift lazer uygulamaları, daha etkin bir tedavi pozisyonu sağlamakta başarı ve iyileşme oranını çok daha yükseklere çıkarmaktadır. Ağrılar daha 3. ya da 4. Seansta geçebilmektedir. Gelinen bu noktada MLS ve HILT çiftli lazer uygulamaları, ameliyatlara ciddi düzeyde alternatif oluşturmaktadır. Şurası unutulmamalı ki, operasyonlar ancak acil cerrahi girişim gerektiren vakalarda (toplam bel ve fıtığı vakalarının %4’ü) uygulanmalı, diğerlerinde önce MLS ve HILT lazer tedavisi seçenekleri düşünülmelidir.

 
Boyun Fıtığı

Boyun Fıtığı

Boyun fıtığı, boyun omurlarının arasındaki kıkırdağın, omurilik kanalına doğru yer değiştirmesi, çıkması sonucu, kola gelen sinirlere veya omuriliğe baskı yapması ile oluşan hastalığa denir.

Belde olduğu gibi boyunda da fıtık olabilir. Omurları birbirinden ayıran diskler yarı eklem sayılırlar. Disk ortasında jel kıvamında bir madde ve bunun çevreleyen yastıkçıklardan oluşur. Bu yastıkçıklardan daha dışta olanlar içtekilere göre serttirler. Yaşın ilerlemesi ve travmaya maruz kalma durumlarında bu yastıkçıklar yıpranmaya başlar. Dıştaki tabaka giderek incelir, ani yapılan ters bir hareket sonrasında yırtılır.

İçteki jel kıvamındaki madde bu yırtıklardan dışarı doğru kayarak, omurilikten çıkıp kolumuza giderek o bölgelere hareket emri veren veya o bölgelerin duyusunu algılamanızı sağlayan sinirimize baskı yapar. Böylece boyun-kol ağrısı ve o kolumuzda uyuşma, karıncalanma, bazen de güçsüzlük hissederiz.

Bazen de yaşla beraber gelişen kireçlenme ile Kıkırdak doku  yıpranır. Arkada bulunan küçük eklemlerde bozulma olur.  Sinir deliklerinde delikleri daralma olur. Böylece kişide boyun ağrısı, kol ağrısı, elde uyuşma, hatta beyne giden kan damarlarını etkilediği için baş dönmesi, dengesizlik, unutkanlık gibi bir çok şikayetler de olabilir.

Teşhis nasıl konur?

Çoğu vakada hastanın görünümü, hastanın ifadesi ile beraber klinik muayene kesin teşhis koydurur. Ancak hastalığın şeklini belirlemek ve diğer hastalıklardan ayırt etmek için laboratuvar tetkikleri, düz röntgen, tomografi, MRI gerekebilir.  Ancak artık günümüzde boyun  fıtığından şüphelendiğimiz vakalarda muayene ve sonrasında cervical MRI kesin tanı için yeterli olmaktadır. Kesin tanıda düz röntgen ve tomografi artık bırakılmış gibidir. MRI çekilmesi sakıncalı olan kişilere tomografi tercih edilebilmektedir. Önceki yıllarda kullanılan ve agresif bir yöntem olan miyelografi (spinal kanala ilaç enjekte edilerek röntgen çekme) artık kullanılan bir yöntem değildir.

 

Boyun fitığı tedavisi

Kesin yatak istirahati, hastanın en rahat ettiği pozisyonda ve iyi bir yatakta olmalıdır. Yatak sert ve düzgün olmalı vücut ağırlığı ile çökmemelidir. Sırtüstü uzanıp bacakların altına yastık koymak en iyi dinlenme şeklidir. Ancak sırt üstü yatamayan kişiler en çok nasıl rahat ediyorsa o pozisyonda yatmalıdır. Başın altına yüksek yastık koyulmamalıdır.  Boynu destekleyen orta sertlikte bir yastık idealdir. Dolayısıyla tedavide en az 10 gün kesin yatak istirahati şarttır.

Ağrı kesici, kas gevşetici, ilaçlar faydalıdır. Kronikleşmiş hastalarda antidepresan ilaç kullanılmalıdır. Yüzeysel ve derin ısıtıcılar, düşük frekanslı akımlar ve traksiyonla uygulanan fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları da tedaviye yardımcıdır. Özellikle uyku dışındaki zamanlarda ortopedik bir boyunluk (cervical coller) gerekli olabilir. Boyunluk boynun stabilizasyonu açısından oldukça önem taşır. Çeneyi de alttan destekleyen boyunluklar bazen rahatsızlık verebilir. Bu kişiler çenesiz boyunluklar tercih edebilirler.

Egzersizler, boyun fıtığının ilk ve orta dönemlerinde önerdiğimiz uygulamalar değildir. Egzersizler için acele edilmemeli. Ağrılar düzeldikten ve klinik tablo yerine oturduktan sonra kronik dönemde yapılmalıdır. Zira ilk dönemlerde kesin istirahatin yerini hiç bir şey tutmaz. Daha sonraki dönemde yapılan egzersizler bel kaslarının kuvvetlenmesi ve bel eklemine düşen yükün azalması açısından yararlıdırlar.

Kliniğimizde uyguladığımız lazer tedavileri ile hastaların çok büyük bir bölümü 4-6 haftada iyileşirler. Bazı hastalara lazer uygulamalarına ek olarak ilaç tedavisi de yapılabilmektedir.

Boyun fıtığı tedavisinde Laser yöntemleri;

İki şekilde yapılır

1-    Endoskopik yöntem

2-    Perkütan yöntem

endoskopik yöntem bir cerrahi  girişimdir. Sinir basısına neden olan fıtıklanmanın laserle yakılması esasına dayanır (laser diskektomi). Ama bu yöntem de ulaşım alanı dardır ve sadece bir tek sinir kökü basıdan kurtarılabilir. Halbuki, perkutan yöntem de vucuda herhangi bir iğne vs sokulmaz. Etki alanı geniştir. Sadece bir sinir kökü değil en az 3-4 sinir köküne birden maruz kalınan baskı ve ödemden kurtarma uygulaması vardır. Birden çok seanslar halinde uygulanır. Sadece bir defa uygulanabilecek bir yöntem olmadığı ve seanslar halinde uygulandığı için tedavide başarı şansı yüksektir. Endoskopik yöntem ise anestezi altında yapılan pahalı bir yöntem olduğu için bir defa dan fazla yapılma imkanı pek yoktur. Endoskopik yöntem de sinir yapışıklığı ve endoskopi esnasında çevredeki damarsal yapılara zarar verilebilme ihtimali her zaman söz konusudur. Bizim uyguladığımız perkutan yöntem de ise hem daha geniş bir bölgenin tedavisi yapılabilir hem de acısız, sızısız bir uygulamadır.

MLS Laser tedavisiyle boyun fıtığı tedavisinin ameliyatlara da üstünlüğü düşünülebilir. Çünkü boyun fıtığı ameliyatı olan bir kişinin kendine gelerek tamamen eski normal düzene girebilmesi neredeyse 6 ayı bulmaktadır. Ayrıca ameliyat ve anestezi komplikasyonları mevcuttur. Kişi netice de bedensel bir yara almakta özellikle omurlar üzerinde uzunca bir bölge de operasyon izi ya da skatrisi ile hayat boyu yaşamaya mahkum olmaktadır. Bir çok hastada ameliyat bölgesinin hassasiyetinden ötürü nüks yani tekrarlamalar olmakta, aynı kişi aynı boyun fıtığından 2-3 defa ameliyat olabilmektedir. Her bir ameliyat ayrı bir travma olduğundan üst üste ameliyat olanlar giderek normal yaşam aktivitelerini kaybetmekte ve malul duruma gelmektedirler. Halbuki günümüzde neredeyse her boyun fıtığında akla ilk gelen ameliyat olmaktadır. Buna mukabil ameliyatlar, ancak ani motor kaybı gibi acil durumlarda uygulanmalıdır. Maalesef günümüzde boyun fıtığı ameliyatlarının büyük bir oranı gereksiz yere yapılmaktadır. MLS Laser terapisi ile uygulama yapılan bölgede ; ağrı, enflamasyon ve ödem ortadan kalkar. Enflamasyon, tüm doku derinliğiyle yok edilerek tablonun düzelmesi ve güçlü analgezik etki ile ağrının ortadan kalkması sağlanır. Derin yapılardaki kas lezyonları, lif zedelenmeleri, kıkırdak dokusu ve bağ dokusu harabiyetleri MLS Laser terapi ile onarılır. Dolayısıyla MLS Laser terapi, ameliyatsız ve anestezisiz bir yöntem olduğundan bel ve boyun fıtığında çığır açacak bir tedavi unsuru durumuna gelmiştir.

Çift lazer uygulamaları

REEM Nöropsikiyatri kliniğimizde boyun fıtığı hastalarına yeni bir uygulama olarak çift lazer tedavileri yapmaktayız. Hastalara hem MLS Lazer hem de HİLT Lazer tedavilerini uygulayarak daha etkin ve başarılı sonuçlar almaktayız. Hiç kuşkusuz uyguladığımız bu yeni teknikle başarı oranı daha da yükselmekte, hastaları ameliyata gerek kalmadan iyileşmelerine büyük katkılar sağlamaktadır.

Boyun fıtığında ameliyat

Boyun fıtığında ameliyat durumu en son düşünülen çözüm olmalıdır. Bilimsel araştırmalara göre boyun fıtığı vakalarının ancak %5’i ameliyatla tedavi edilmektedir. Geri kalan %95 si, ameliyatsız tedavi edilir. Ne yazıkki ülkemizde boyun fıtığı denince akla hemen ameliyat gelmektedir. Bu nedenle boyun fıtığı nedeniyle ameliyat edilen kişilerin pek çoğunun operasyona gerek kalmadan lazer gibi yan etkisi olmayan modern tedavilerle düzelebileceği kanaatindeyiz.

Ancak boyun fıtığı ile beraber ani gelişen motor bir kayıp varsa ya da omuriliğe ciddi bası oluşturan bir tablo söz konusu ise beklenmeden ameliyat düşünülmelidir. Bunlarda zaten %5 lik gruba girmektedirler.